Yüksel Aksu’dan Nostaljik Başyapıt: Bak Postacı Geliyor

• Yüksel Aksu‘nun yeni filmi ‘Bak Postacı Geliyor’, yönetmenin anne ve babasının gerçek aşk hikayesini konu alıyor.
• 1960’ların Ege’sinde geçen nostaljik yapım, şiirler ve türkülerle bezeli masum bir aşkı anlatıyor.
• Ozan Akbaba ve Deniz Barut‘un başrolleri paylaştığı film, eleştirmenlerden tam not alırken, gala gecesine sinema ve sanat dünyasından pek çok ünlü akın etti.
• Yapımcılığını Polat Yağcı‘nın üstlendiği ‘Bak Postacı Geliyor’, Türk sinemasının eski sarı sıcak günlerine özlem duyanları modern dünyanın hızından uzaklaştırıp saf aşka davet ediyor.
• Filmin çekimleri, yönetmenin bildiği sular olarak adlandırdığı Muğla‘da gerçekleşti.

Türk sinemasının kendine özgü dilini yansıtan usta yönetmen Yüksel Aksu, merakla beklenen yeni filmi “Bak Postacı Geliyor” ile izleyicilere hem kendi kişisel tarihinin kapılarını aralıyor hem de masumiyetle dolu bir döneme götürüyor. “Dondurmam Gaymak” ile uluslararası alanda adını duyuran Aksu, bu kez kendi aile albümünden ilham alarak yazdığı senaryoyla kamerayı geçmişine çeviriyor.

Yüksel Aksu’dan Kişisel Bir Hikaye: ‘Bak Postacı Geliyor’

Yüksel Aksu, “Bak Postacı Geliyor” filminde babası Osman Aksu’yu Postacı Osman, annesi Gülizar’ı ise Deniz Barut‘un canlandırdığı Gülizar karakteriyle beyazperdeye taşıyor. Bu, sadece bir aşk hikayesi olmanın ötesinde, yönetmenin ailesine duyduğu derin saygının, vefanın ve özlemin sanatsal bir ifadesi niteliğinde. Filmin çekimleri, yönetmenin taşra hikayelerine olan hakimiyetini bir kez daha gösterdiği Muğla‘da gerçekleşti. Aksu, bildiği sularda yüzmenin rahatlığını ve deneyimini perdeye başarıyla yansıtıyor. Anne ve babasının hikayesini anlatmak, bir yandan yönetmene duygusal bir konfor alanı sunarken, diğer yandan büyük bir sorumluluk duygusu yüklüyor. Ancak usta yönetmen, güçlü oyuncu kadrosunun başarılı performanslarıyla bu hassas sınavdan alnının akıyla çıkmayı başarıyor.

Şiirlerle Dokunmuş İmkansız Bir Aşk: Postacı Osman ve Gülizar

Film, 1960’ların sonlarında küçük bir Ege kasabasında geçiyor. İşini seven, naif ve dürüst bir posta memuru olan Osman (Ozan Akbaba), imkânsız aşkı Gülizar’a kavuşmak için mücadele ediyor. Osman’ın “Aşık Bülbül” mahlasıyla yazdığı mektuplar, sevdiği kızın gönlünü kazanma çabasının en güçlü aracı. Ancak aşkını itiraf etme cesareti bulamayan Osman, bu isimsiz mektupları Gülizar’a elden teslim ediyor. Bu mektuplarda ise Türk edebiyatının gizli hazineleri saklı. Cahit Sıtkı Tarancı’dan Necip Fazıl Kısakürek’e, Sezai Karakoç’un efsanevi ‘Mona Roza’sından Nazım Hikmet’in ‘Tahir ile Zühre’sine ve hatta geleneksel türkülere uzanan böylesine güçlü bir edebî selamlaşmaya uzun zamandır bir sinema filminde tanık olmuyorduk. Karakterlerin duygularını mektuplarla, dizelerle ve türkülerle ifade etme şekli son derece samimi bir yaklaşım sunuyor ve bu da izleyiciye derinden geçiyor.

“Bak Postacı Geliyor”u izlerken, günümüzdeki aşkların yaşanma biçimi ve ifade şekillerinin ne denli değiştiği üzülerek fark ediliyor. Aşıkları birbirini uzaktan seven, duyguların kolayca ifade edilemediği, şiirlere ve şarkılara sığınılan o masum yıllardan, bugün emojilere hapsolmuş, yaşananın aşk sanıldığı sahte bir dünyanın içine düşülmüş olması biraz iç burkuyor. Osman ile Gülizar’ın sessiz ve derinden ilerleyen aşkına tanık olmak, ‘ah nerede o eski günler, o eski aşklar, türküler’ diye iç çekmenize neden olacaktır. Bu açıdan film, eskiye özlem duyanların keyifle izleyeceği, bol şarkılı, şiirli ve aşk mektuplarıyla dolu, izleyiciyi modern dünyanın aceleciliğinden uzaklaştırıp daha saf ve ölçülü bir aşkın içine çeken bir yapım.

Oyuncu Kadrosu ve Yapım Kalitesi

Filmin oyunculuk performansları da takdire şayan. Postacı Osman’ı canlandıran Ozan Akbaba, kariyerinin en sıcak ve samimi performanslarından birine imza atıyor. Yaklaşık 20 yıllık kariyer yolculuğunda her zaman güçlü oyunculuğunu kanıtlayan Ozan Akbaba, bu rolde karakterin mahcup hallerini çok iyi yansıtıyor. Deniz Barut ise Gülizar rolünde içtenliği ve zarafetiyle Akbaba’nın performansını başarılı bir şekilde tamamlıyor. Usta oyuncu Halil Ergün‘ün de acil bir ameliyat geçirmesine rağmen galaya katılarak “Sağlık durumum iyi. Ufak bir operasyon geçirdim sadece” demesi, kendisi için özel olan bu projeye verdiği değeri gösteriyor. Fırat Çelik, Müfit Kayacan, Mustafa Avkıran, Ahmet Mekin ve Fikret Kuşkan gibi değerli isimler de kadroda yer alıyor.

Yapımcı Polat Yağcı‘nın da bu filmle birlikte 10. yapımına imza atması dikkat çekiyor. Yağcı, şimdiye kadar yapımcılığını üstlendiği filmlerde çıtayı her zaman yükselterek ilerliyor. Sinema matematiğini iyi kavramış biri olarak seçtiği konular ve kurduğu güçlü kadroların yanı sıra, sektörün zor zamanlardan geçtiği, adeta can çekiştiği dönemde dahi risk alarak ısrarla sinemaya yatırım yapması takdire şayan. Yağcı’nın rüştünü iyice ispatladığı, hatta yerini sağlamlaştırdığı “Bak Postacı Geliyor”, Poll Films arşivinde her zaman ilk sıralarda yer alacak sarı sıcak tonlarda nostaljik bir film olmuş.

Gala Gecesi: Ünlü Akını ve Duygusal Anlar

“Bak Postacı Geliyor” filminin galası, önceki akşam İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Sinema ve sanat dünyasından pek çok ismin bir araya geldiği galada katılımcılar, 1960’lı yılların bu sıcak hikayesine ortak oldu. Kahkahaların havada uçuştuğu gösterim sonrası davullu zurnalı eğlenceli anlar yaşandı. Film ekibi de sahneye çıkarak sinemaseverler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı. Oyuncular, filmin soundtrack albümü için seslendirdikleri türküleri sahnede teker teker seslendirdi.

Galaya katılan isimler arasında Orhan Gencebay, Nuri Bilge Ceylan, Şafak Sezer, Talat Bulut, Gonca Cilasun, Halil Ergün, Dilan Çiçek Deniz, Uğur Arslan gibi önemli isimler yer aldı. Dilan Çiçek Deniz, 2025 yılını ‘inişli çıkışlı’ olarak değerlendirirken, 2026 için kendisini heyecanlandıran projelerin olduğunu belirtti. Uğur Arslan ise film hakkında “Gayet güzel bir dönem filmi olduğunu düşünüyorum. Bizim gibi her iki dönemi de yaşamış olanlar için eskiden daha bir mahalledeydik, daha dosttuk. O dönemi anlamak adına bu film bir fırsat” yorumunu yaptı.

Filmin Künyesi

Sarı sıcak tonlarda bir nostalji ve saf aşk hasreti çeken sinemaseverler için ‘Bak Postacı Geliyor’ kaçırılmaması gereken bir yapım.