Uyuşturucu Testleri: Saç ve Kan Örneklerinde Bilinmeyenler!

Son günlerde Türkiye gündemini sarsan uyuşturucu operasyonları, kamuoyunda adli tıp testlerine yönelik büyük bir merak uyandırdı. Özellikle ünlü isimlerin ve medya mensuplarının gözaltına alınmasıyla birlikte, yasaklı madde kullanımının tespitinde kullanılan saç ve kan testlerinin nasıl işlediği sıklıkla tartışılır hale geldi. Bu konuda en yetkin isimlerden biri olan dünyaca ünlü Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, merak edilen tüm sorulara açıklık getirdi. Atasoy, ‘Kanıt’ dizisinin anlatıcısı olarak da tanınan, alanında çığır açmış bir uzmandır.

Kan ve Saç Testlerinin Farkı: Uyuşturucu Vücutta Ne Kadar Kalır?

Basında yer alan haberlerde, gözaltına alınan bazı kişilerin kanında uyuşturucu madde bulunmazken, saçlarında tespit edildiği belirtilmişti. Ertuğrul Özkök’ün bu konudaki sorusuna Prof. Dr. Sevil Atasoy şu cevabı verdi: “Çok basit. Uyuşturucu kandan çok çabuk atılır. Mesela esrar, kokain gibi maddeler bazen 24 saat bazen 1-3 gün içinde atılıyor.”

Peki ya saç? Atasoy, saçın bu noktada çok farklı bir rol oynadığını vurguladı: “İşte fark orada. Uyuşturucu saçta uzun süre kalıyor. O nedenle saç adli tıp açısından son derece zengin bir bilgi deposudur.”

Saç: Geçmişin Kayıt Defteri Gibi

Saç tellerinin bir ağacın yaş halkaları gibi olduğunu belirten Atasoy, her santimetre saçın geçmiş bir aya ait bulguları sakladığını ifade etti. Bu da saçın, bir kişinin düzenli kullanıcı olup olmadığını veya ne kadar süreyle madde kullandığını gösteren çok önemli bir delil niteliği taşıdığı anlamına geliyor.

Kısa Saç, Uzun Saç ve Cinsiyet Faktörü

Saç uzunluğunun, uyuşturucu kullanımının geçmişine dair bilgi toplama süresini doğrudan etkilediğini söyleyen Atasoy: “Saç kısa kesilmişse sadece son bir aya ait kullanım bilgisi elde edebilirsiniz. Ama uzunsa mesela 10 santim ise o zaman son 10 aya ait bilgi elde edersiniz. Bu da sürekli kullanıcı olup olmadığınızı gösterir. Bu konuda da kadınlar dezavantajlıdır. Çünkü çoğunun saçı erkekten çok uzundur.” Aynı zamanda erkeklerde kellik durumunda saç köklerinden de bilgi alınabildiğini ancak bunun kadınlardaki kadar kolay sonuç vermediğini belirtti. Vücuttaki diğer kılların da bilgi içerdiğini ancak uzama süreleri kesin olmadığından saç kadar net bilgi veremediğini ekledi.

  Manavgat Rüşvet Davası: Şok Edici Yeni Tanık İfadeleri

Saç Rengi ve Boyanın Etkisi: Yanlış Bilinenler

Saçın kalınlığı veya inceliğinin değil, renginin bilgi depolama kapasitesinde fark yarattığına dikkat çeken Atasoy: “İncelik ve kalınlık değil ama koyu renk açık renk saça göre daha fazla bilgi depolar. Yani koyu renk saçlılar sarışınlara göre dezavantajlıdır.”

Kamuoyunda en çok merak edilen sorulardan biri olan “Saç boyatmak testi geçmek için mi kasıtlı yapılıyor?” sorusuna ise Atasoy net bir yanıt verdi: “O sonuçları pek etkilemez.”

Çevresel Bulaşma İddiaları Çürütüldü

Uyuşturucu partiküllerinin kullanılan bir ortamda bulunmakla saça bulaşıp bulaşmayacağı ve test sonuçlarını etkileyip etkilemeyeceği de sıkça sorulan bir konuydu. Atasoy, bu iddiaları da çürütüyor: “Yok saç öyle durumlarda kontamine olmaz. Çok az bulaşsa bile sonuçları etkilemez. Sonuçları belirleyen kandan geçen uyuşturucu bulgularıdır.”

Özetle Uyuşturucu Testleri Hakkında Bilmeniz Gerekenler:

  • Kan Testleri Hızlı Atılır: Uyuşturucu maddeler kandan 1-3 gün içinde atılır.
  • Saç Testleri Uzun Süreli Bilgi Verir: Her santimetre saç, yaklaşık bir aylık kullanım geçmişini barındırır.
  • Koyu Saçlar Daha Fazla Bilgi Depolar: Koyu renkli saçlar, açık renkli saçlara göre daha fazla madde bulgusu içerir.
  • Saç Boyatmak Testi Etkilemez: Saçı boyamak, test sonuçlarını değiştirmek için yeterli değildir.
  • Çevresel Bulaşma Yanıltıcı Değildir: Ortamdaki partiküller, test sonuçlarını etkileyecek kadar saça nüfuz etmez.

Bu açıklamalar, devam eden soruşturma süreçlerinde adli tıp biliminin ne denli önemli bir rol oynadığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle Mehmet Akif Ersoy, Ela Rümeysa Cebeci ve İrem Sak gibi ünlü isimlerin gözaltına alındığı uyuşturucu operasyonları bağlamında, bu bilimsel veriler davanın seyrini anlamak için kritik önem taşıyor.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir