Stranger Things 5: Sadie Sink’ten Max’in Zorlu Yolculuğu

Netflix’in dünya çapında fenomen haline gelen dizisi Stranger Things 5. sezonu ile ekranlara geri döndü ve hayranlar, en çok merak ettikleri karakterlerden biri olan Max Mayfield’ın (Sadie Sink) akıbetini sonunda öğrendi. Sezonun ilk dört bölümü, Max’in Vecna tarafından ölümcül şekilde yaralandıktan sonra girdiği koma halinin ardındaki sır perdesini aralıyor.

Dizinin yaratıcıları Duffer Kardeşler, Sadie Sink’e dördüncü sezonun son bölümleri çekilirken Max’in beşinci sezondaki kaderi hakkında bilgi vermişler. Sink, “Tam olarak ne olacağını bilmiyordum ama beni uyarmak zorunda kaldılar. Matt ve Ross beni arayıp, ‘Dördüncü sezonun final bölümünde öldüğünü göreceksin ama endişelenme. Komadasın ve beşinci sezon için bir planımız var’ dediler,” sözleriyle karakterinin hikayesinin ne kadar önceden planlandığını açıkladı.

Beşinci sezonun dördüncü bölümü “Sorcerer”, Max’in aslında Henry Creel’in zihin hapishanesinin derinliklerinde olduğunu ortaya koyuyor. Vecna, Hawkins ve Upside Down arasındaki dördüncü kapıyı açmak için Max’i öldürmüştü. Eleven, onu fiziksel olarak hayata döndürebilse de zihinsel olarak eski haline getirememişti. Max, Henry’nin zihin manzarasında, onun girmeye cesaret edemediği mağaralarda saklanıyor. Burada Holly Wheeler ile karşılaşan Max, bulundukları yerin “binlerce anının içinde var olan bir anı” olduğunu ve bu dünyanın Henry’nin hapishanesi olduğunu açıklıyor.

Sadie Sink, bir buçuk yıl boyunca Henry’nin çarpık zihninde mahsur kalan Max’in nasıl bir kişiliğe bürüneceğini düşünmenin “en heyecan verici şey” olduğunu belirtiyor. Sink, “Açıkçası, dördüncü sezonun tamamında karanlık bir yerdeydi. Onu bu bir sonraki savaşa atmak ve orada bu kadar uzun süre tutmak eğlenceliydi, ki bu yanlış kelime gibi geliyor ama bunun onu nasıl etkileyeceğini düşünmek keyifliydi,” diyor. Max’in her zaman süper dirençli olduğunu ve en zor koşullar altında bile “bu benim kaderim” gibi bir tavır sergilediğini vurguluyor.

Max’in bu zihin hapishanesine nasıl düştüğünü Holly’ye “korku ve çaresizliğin güzel bir dengesiyle” anlattığını söyleyen Sink, karakterinin kurtuluş umudunu da dile getiriyor. Lucas’ın hastanede sürekli çaldığı Kate Bush’un “Running Up That Hill” şarkısını kısmen duyduğunu ve bu müziğin neredeyse kaçmasına yardımcı olduğunu belirtiyor. Vulture’ın da işaret ettiği gibi, Max bu sezonda sadece bir dinlenme noktası değil, aynı zamanda gelecekteki olaylar için kritik bir rol oynayacak. Holly aracılığıyla dış dünyaya bir kaçış planı gönderen Max’in, özellikle Lucas ile duygusal buluşmasının beklendiği, serinin en dikkat çekici hikayelerinden biri olacağı şimdiden aşikâr. Stranger Things 5. sezonun yayınlanmasıyla yaşanan yoğun ilgiyi ve Netflix’in çöküşünü hatırlatan bu gelişmeler, Max’in hikayesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.