Türk medyasının önemli yüzlerinden Özlem Gürses, 13 yıldır köşe yazarlığı yaptığı Sözcü Gazetesi ve programlar sunduğu Sözcü TV’den ayrıldığını duyurdu. Bu şok gelişme, Sözcü grubunda yaşanan köklü değişiklikler ve medya dünyasındaki yeniden konumlanma tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Medya dünyasındaki bu tür dönüşümler, sık sık yeni isimleri ve formatları beraberinde getiriyor.
Gürses, sosyal medya üzerinden yaptığı duygusal duyuruda, Sözcü’de geçirdiği 13 yılı ‘rüzgâr gibi geçen, güzel anılarla dolu’ olarak tanımlarken, ‘hiçbirinin virgülüne dahi dokunulmayan, tam bir editöryal bağımsızlık içinde ve gönül bağıyla geçen’ bir dönem olduğunu vurguladı. Sözcü’nün kurucusu Burak Akbay’a ve tüm çalışma arkadaşlarına teşekkür eden ünlü gazeteci, kimsenin kendisine ‘git’ demediğini, ancak bu kararı kendisinin aldığını belirtti. Ünlüler dünyasından gelen benzer kişisel açıklamalar, zaman zaman kamuoyunda geniş yer bulabiliyor.
Gürses’ten Duygusal Veda: 13 Yıllık Başarılı Serüven Sona Erdi
2012 yılında Sözcü Gazetesi’nde yazmaya başlayan ve kısa sürede gazetenin tirajının artışında önemli rol oynayan Özlem Gürses, o günleri şöyle anlattı: “Hiç unutmuyorum, başarılı bir reklam kampanyası yapmış ve tirajı 75 binden 125 bine çıkararak 50 bin tiraj almıştık.” Gürses’in bu ayrılığı, uzun soluklu bir profesyonel ilişkinin sonunu işaret ediyor. Onun Sözcü’deki spiker ve köşe yazarı kimliği, televizyon izleyicisi ve okuyucuları tarafından yakından takip ediliyordu.
Sözcü Grubunda Büyük Değişim: Yılmaz Özdil Operasyonu ve Ayrılıklar
Özlem Gürses‘in ayrılığı, Sözcü grubunda yaşanan dikkat çekici hareketliliğin bir parçası olarak görülüyor. Ekim 2022’de kurulan Sözcü TV’den 2023 seçimleri öncesi ayrılan Yılmaz Özdil, kısa süre önce kanalın başına yeniden geçti. Özdil’in dönüşü, sıradan bir revizyonun ötesinde, ‘doğrudan bir operasyon’ niteliği taşıyor. Göreve gelir gelmez kendi ekibiyle yola devam etme kararı alan Özdil, ilk etapta 14 çalışanla yolları ayırdı. Bu liste içinde usta gazeteci Uğur Dündar’ın yanı sıra Özlem Gürses gibi isimler de yer aldı.
Ayrılığın Perde Arkası: Siyasi Konumlanma İddiaları
Medya kulislerinde bu radikal hamlenin ardında yatan stratejiye dair çeşitli iddialar bulunuyor. Sabah gazetesinin analizine göre, Yılmaz Özdil’in liderliğindeki Sözcü’nün önümüzdeki dönemde farklı bir pozisyon alması bekleniyor. Analiz, İmamoğlu-Özel ikilisinin CHP’yi sürüklediği çizginin, özellikle yerel seçim sonrası ortaya çıkan ‘Saraçhane medyası’ dominasyonu içinde Sözcü’yü özgün bir konuma taşımadığını ve Halk TV varken ‘sureti olmak’ istemediğini belirtiyor. Özdil’in daha önce Meral Akşener’e verdiği destek nedeniyle kanaldan ayrıldığı, Mansur Yavaş’ı güçlü bir alternatif olarak gördüğü de biliniyor. Ancak bugünkü hamlenin ufkunun bu siyasi tercihlerden daha geniş olduğu ve Sözcü’nün, iktidarın İmralı merkezli yeni süreci nedeniyle milliyetçi seçmen hareketliliğini yakalamak istediği öne sürülüyor. Bu durum, siyaset sahnesinde yeni bir ulusalcı-milliyetçi cephe oluşturma çabası olarak yorumlanıyor.
Peki Şimdi Ne Olacak? Özlem Gürses ve Sözcü’nün Geleceği
Özlem Gürses ve Uğur Dündar gibi önemli isimlerin Sözcü’den ayrılmasının ardından yeni adresleri merak konusu oldu. Medya dünyasında, bu isimlerin Halk TV’ye geçeceği yönünde magazin kulislerinde yoğun şekilde konuşuluyor. Sözcü grubu ise Yılmaz Özdil’in kaptanlığında, önümüzdeki dönemde izleyeceği yeni rotayla birlikte Türk televizyon ve haberciliğinde farklı bir eksene kaymaya hazırlanıyor. Özellikle gündem konularına yaklaşımının ve yayın politikasının değişeceği beklentisi, medya çevrelerinde geniş yankı buldu.

Bir yanıt yazın