Okan Bayülgen: Medya Fiyaskosundan Tiyatro Özgürlüğüne Dönüş

Okan Bayülgen’den Samimi İtiraflar: ‘Kendime Karşı Diktatörüm’

Ekranların sivri dilli ve her zaman farklı bir bakış açısı sunan oyuncu ve yapımcı Okan Bayülgen, son dönemde ağırlık verdiği tiyatro çalışmaları ve medya sektörüne dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Denizli’de sahnelediği ‘Kanlı Kabare’ oyunu öncesi verdiği röportajda, kendisini ‘bir diktatör’ olarak tanımlarken, bu diktatörlüğün sadece kendine yönelik olduğunu vurguladı.

Medyadan Uzaklaşma ve Tiyatroya Dönüş: ‘Rahat Nefes Aldığım Bir Yer’

Uzun yıllardır medya sektörünün farklı alanlarında (talk şov, radyo, dizi, sinema) boy gösteren Bayülgen, günümüz medyasının iç açıcı olmadığını dile getirdi. Konservatuvar eğitimi alıp devlet tiyatrolarında başlayan, ardından Ferhan Şensoy dönemiyle devam eden tiyatro kariyerini ara veren Bayülgen, son otuz yılın ardından yeniden sahnelere dönme nedenini ‘rahat nefes alabildiği bir yer’ olarak özetledi. Sanatın ve edebiyatın, sanatçılar ve düşün insanları için bir kaçış noktası olduğunu belirten Bayülgen, seyircilerin de bu kaçışta kendileriyle bir araya geldiğini ifade etti.

Günümüz televizyon yayıncılığının ‘aile kanalı’ özelliğini kaybettiğini düşünen Bayülgen, bu dönüşümün kendisini tiyatroya daha fazla yönelttiğini belirtti. Tiyatronun ekonomik getirisinin medyaya göre çok daha az olmasına rağmen, sanatçılara sunduğu bağımsızlık ve evrensel bir topluluğun parçası olma hissinin paha biçilmez olduğunu aktardı.

İlgili haber: Candaş Tolga Işık: Medya Kariyeri ve Özel Hayatı

‘Kanlı Kabare’: Kadınların Gücünü Sahneye Taşıyan Bir Oyun

Okan Bayülgen’in yazıp yönettiği ve Derya Alaboran, Sema Moritz, Nurhan Özenen, Nazlı Kurbal gibi güçlü isimlerle sahnelediği ‘Kanlı Kabare’, kadınların güçlü yanlarını öne çıkarmayı amaçlıyor. Bayülgen, günümüzde kadınların mağduriyetlerini anlatan birçok yapımın aksine, bu oyunda kadınların erkeklerle oynadıkları ve onlara şiddet gösterdikleri bir hikaye sunduklarını belirtti. İçinde bir cinayetin de bulunduğu oyun, yeraltı bir dükkanda bir araya gelen kadınların kendi gerçekleriyle yüzleşmelerini konu alıyor. Bu yapısıyla ‘Kanlı Kabare’, hem kültür ve sanat dünyasında yeni bir soluk getiriyor hem de toplumsal cinsiyet rolleri üzerine farklı bir tartışma başlatıyor.

  Burcu Esmersoy’dan Şaşırtan EYT Açıklaması: 6 Yıldır Emekli!

İlgili haber: Seray Kaya: Sahne Benim Sınırsız Dünyam! Hayalindeki Rolü Açıkladı

Denizli Seyircisi ve Sahnedeki Özgür Duruş

Röportajda Denizli seyircisi hakkındaki gözlemlerini de paylaşan Bayülgen, klasik benzetmelerdeki gibi ‘Ankara seyircisi zordur, İzmir seyircisi sevecendir’ kalıplarının aksine, Denizli seyircisinin her iki özelliği de taşıdığını söyledi. Sahnedeki muhalif ve ‘aklına geleni söyleyen’ duruşunu tiyatroda da sürdürdüğünü belirten Bayülgen, ‘Kanlı Kabare’nin bir kabare oyunu olması nedeniyle eğlenceyi ön planda tuttuğunu, mesajların dramatik bir oyun gibi seyircinin önüne geçmediğini, kolay anlaşılır ve hoşça vakit geçirmeyi hedefleyen bir eğlence sunduğunu ifade etti.

İlgili haber: Yeşilçam’ın ‘Tecavüzcü Coşkun’u Coşkun Göğen Hastaneye Kaldırıldı

Okan Bayülgen Hakkında Öne Çıkanlar

  • Okan Bayülgen, medyadan sonra tiyatroyu ‘rahat nefes aldığı bir yer’ olarak görüyor.
  • ‘Kanlı Kabare’ oyunu, kadınların gücünü farklı bir bakış açısıyla sahneye taşıyor.
  • Bayülgen, kendisine karşı ‘diktatör’ olduğunu ve aklına geleni sahnede ifade ettiğini belirtiyor.
  • Televizyonların ‘aile kanalı’ olma özelliğini kaybettiğini düşünüyor.
  • Denizli seyircisini hem ‘zor’ hem de ‘sevecen’ olarak tanımlıyor.
  • Tiyatro kariyerinin akademik kökenleri olduğunu ve uzun yıllardır sektörde olduğunu vurguluyor.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir