Türk futbolunun ve dünya futbolunun önemli isimlerinden Mesut Özil, son katıldığı bir programda gurbetçi kimliğinden, siyasi görüşlerine, aile hayatından, genç futbolculara desteğine ve gelecekteki projelerine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. AK Parti Kongre Merkezi’ndeki ‘Kütüphane Sohbetleri’ne konuk olan Özil, samimi itiraflarıyla gündeme oturdu.
Öne Çıkan Başlıklar:
- Gurbetçi Deneyimi: Almanya’da ‘Türk’, Türkiye’de ‘Almancı’ olarak görülmenin hüznü.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan Vurgusu: Telefonundaki en ünlü ismin Sayın Cumhurbaşkanı olduğu ve Türk toplumuna kazandırdığı özgüven.
- Gençlere Destek: Arda Güler ve Kenan Yıldız gibi genç yeteneklere tavsiyeler ve abi desteği.
- Futbol Akademisi Projesi: İstanbul’da genç yetenekleri dünyaya kazandıracak bir akademi kurma hedefi.
- Kişisel Yaşam: Annelik, babalık ve sevdiği yemekler üzerine keyifli sohbetler.
- Zulme Karşı Dur: Gazze ve Uygur Türkleri gibi konularda sessiz kalmama prensibi.
Mesut Özil’den Gurbetçi Kimliği Üzerine Çarpıcı Sözler
Almanya’da doğup büyümesine rağmen aidiyet hissi konusunda yaşadığı çelişkiyi dile getiren Mesut Özil, “Almanya’da yaşadığında ne kadar başarılı olursan ol ‘Türk’sün’ diye bakıyorlar, Türkiye’ye geldiğinde de maalesef bizleri ‘Almancı’ olarak görüyorlar. Bu üzücü bir durum,” ifadeleriyle gurbetçilerin ortak hissiyatına tercüman oldu. Özil, uzun yıllardır Türkiye’de yaşama hedefini gerçekleştirdiğini ve gurbetçilerin Türkiye ile bağlarını koparmamasının önemine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye’ye Olan Bağlılık
Özil’in açıklamalarında en çok dikkat çeken noktalardan biri, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olan derin saygısı ve bağlılığıydı. ‘Telefonunuzda kayıtlı en ünlü isim kim?’ sorusuna, “Telefonumda en ünlüsü Sayın Cumhurbaşkanı gerisi yalan,” yanıtını verdi. Bu sözler, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Özil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurt dışında yaşayan Türklere özgüven kazandırdığını, “Türk kökenini uyandırdı, aslında güçlü bir devlet olduğumuzun hissiyatını verdi. Bizi bir ve beraber kılan o ruhu uyandıran o oldu,” sözleriyle vurguladı. Almanya’daki cami sayısındaki artışı da bu durumun bir göstergesi olarak sundu.
Genç Yeteneklere Destek ve Futbol Akademisi Projesi
Efsanevi futbolcu, genç nesillere olan desteğini de dile getirdi. Özellikle genç yıldızlar Arda Güler ve Kenan Yıldız ile sık sık telefonlaştığını ve onlara destek olduğunu belirten Özil, “Bu gençler dünyanın en büyük sahnelerinde kendilerini en güzel şekilde temsil ediyorlar. Başarılar diliyorum. Çünkü bu genç yaşta isim yapmak, böyle başarılı oynamak kolay değil. Çünkü baskı altındasın,” diyerek genç futbolcuların üzerindeki yükü anladığını gösterdi.
Mesut Özil’in en heyecan verici gelecek projesi ise İstanbul’da kurmayı planladığı futbol akademisi. “Benim kuracağım mesela şu an bir projem var İstanbul’da. İnşaatı başladı inşallah bir yıl sonra bitecek. Benim gayem daha çok genç nesillerin elinden tutmak. Futbol akademisi kuruyorum. Orada 11-18 yaşta çocuklar katılacak. Güzel bir sistem kurarak daha çok Türkiye’deki gençlerin elinden tutup dünyanın en büyük sahnelerine çıkarmak istiyorum,” sözleriyle geleceğin futbolcularına ışık tutma arzusunu paylaştı. Bu proje, tıpkı Arda Turan‘ın Shakhtar’daki liderlik hikayesi gibi, Türk futbolunun uluslararası arenadaki temsilini güçlendirecek adımlardan biri olarak değerlendirilebilir. Geçtiğimiz günlerde de eski futbolculardan Gökhan Gönül gibi isimler farklı haber başlıklarıyla gündeme gelmişti. Öte yandan, derbi maçlarının ardından Trio’dan FB-GS Derbisi Hakem Kararları: Tartışmalar Büyüdü! gibi konuların spor gündeminde sıcaklığını koruduğu bu dönemde, Özil’in futbolun geleceğine yönelik bu adımı büyük ilgi çekiyor.
Kişisel Yaşamından İtiraflar ve Dünya Meselelerine Bakışı
Özil, ‘Genç Mesut’a ne derdin?’ sorusuna ise esprili bir yanıtla, “Keşke hanımınla daha önce tanışsaydın, daha önce baba olsaydın,” cevabını verdi. Annesinin lahana dolmasını ve menemenin soğanlısını çok sevdiğini de paylaşan Özil, programda sıcak ve samimi bir atmosfer yarattı.
Dünya meselelerine duyarlılığıyla da tanınan Mesut Özil, Gazze’deki insani krizi ve Uygur Türklerine yönelik zulmü de unutmadı. Kariyeri boyunca haksızlıklara karşı sessiz kalmadığını belirten Özil, “Benim inancım çok farklı olduğu için, ben Allah’a inandığım için yani her şeyi veren de o olduğu için, kariyerimde hiçbir zaman susmadım. Önemli olan burada insanlık görevimizi yapmamız,” diyerek evrensel insanlık değerlerine olan bağlılığını bir kez daha gösterdi.
Mesut Özil’in Milli Takım Tercihi Hakkında İfade Ettiği Düşünceler
Türkiye Milli Takımı’nda oynamama kararı hakkında daha önce hiç bu kadar açık konuşmayan Mesut Özil, “Maalesef benimle alakalı çok kişi Türkiye’de bu konuyla alakalı konuşmalarını yaptı. Ben şöyle diyeyim, olan oldu. Allah nasip etti, Almanya ile Dünya Kupasını kazandım. Ama böyle geriye baktığımda da Türkiye Milli Takımında da oynasaydım nerelere gelirdim? Ne hissiyatlar yaşardım? Bunu açıkçası kendim de çok düşündüm. Ama zamanı geri çeviremediğim için olan oldu, biten bitti. Ama her şeyde konuşulduğu gibi de olmadı o dönemde. Ben başka konulara da konuşmak istemiyorum. Çünkü dediğim gibi futbol kariyerim bitmiş, kavga edesim yok,” şeklinde bir açıklama yaparak geçmişle ilgili tartışmalara son noktayı koydu.

Bir yanıt yazın