Hatay’ın Reyhanlı ilçesi, geçtiğimiz günlerde yaşanan akıl almaz bir olayla sarsıldı. 10 yaşındaki Suriyeli Amir A., kendi dayısı tarafından vahşice ölüme terk edildi. Bu gündemi sarsan hadise, çocuk istismarı ve aile içi şiddet konularını bir kez daha Türkiye’nin adalet gündemine taşıdı.
Korkunç Olayın Perde Arkası: Kayboluş ve Bulunuş
5 Aralık 2025 tarihinde eğitim gördüğü Mehmet Belkız Büyükvelioğlu İlkokulu’ndan sonra evine dönmeyen 3. sınıf öğrencisi Amir A.’dan haber alamayan ailesi, derhal İlçe Jandarma Komutanlığı’na kayıp başvurusunda bulundu. Jandarma ekipleri, sivil toplum kuruluşlarının da desteğiyle geniş çaplı bir arama çalışması başlattı.
Yapılan titiz soruşturmalar neticesinde, bölgedeki güvenlik kameraları incelendi. Kayıtlar, Amir’in son olarak dayısı Muhammet Eldavut ile birlikte Reyhanlı Baraj Gölü’ne doğru gittiğini gösteriyordu. Dayı Eldavut, başlangıçta yeğeninden haberinin olmadığını iddia etse de, ekipler çalışmalarını Reyhanlı Baraj Gölü ve çevresinde yoğunlaştırdı.
Toprak Altından Gelen Yaşam Çığlığı
Gece gündüz süren arama çalışmaları, dün saat 14.30 sıralarında korkunç bir manzarayla son buldu. Ekipler, 10 yaşındaki Amir A.’yı vücudunun bir kısmı toprağa gömülü, başından yaralı ve üzerine taşlar konulmuş bir şekilde baygın halde buldu. Hemen müdahale edilerek taşlar temizlendi ve küçük çocuk yaralı halde toprağın altından çıkarıldı. Bu anlar cep telefonu kameralarına yansırken, Amir’in bilinci yerine geldiğinde ilk sayıkladığı isim dayısı oldu.
Dayının Şok Eden İfadesi ve Tutuklanma Süreci
Hemen Reyhanlı Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Amir A., ilk müdahalenin ardından Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Aynı saatlerde, jandarmadaki ifadesinin ardından Reyhanlı Adliyesi’ne sevk edilen dayı Muhammet Eldavut, çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.
Dayı Eldavut, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek şu ifadeleri kullandı: “Ben çocuğu okuldan alıp, beraber Reyhanlı Baraj Gölü’ne yakınlarına fıstık toplamaya gittik. Buradaki bir ağaca çıkıp, ağaçtan düştü. Korktuğum için kaçtım. Toprağa gömmedim, üzerini örtmedim, ne olduğunu bilmiyorum.” Ancak güvenlik kamerası görüntüleri, Eldavut’un elini Amir A.’nın omzuna atmış halde, sırtında okul çantası bulunan çocukla birlikte yürüdüğünü ve bu ifadenin aksine başka detaylar olduğunu ortaya koydu.
Amir’in Hayati Tehlikeyi Atlatması ve Ailesinin Feryadı
Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakımda ameliyata alınan Amir A.’nın hayati tehlikeyi atlattığı bildirildi. Küçük Amir’in ameliyat sonrası ilk isteğinin su olması, bu sağlık mücadelesinin en dokunaklı anlarından biri oldu. Baba Muhammed A., oğlundan gelecek iyi haberleri beklerken, dayının bu olayı neden yaptığını anlamadığını ve en ağır cezayı almasını istediğini dile getirdi. Yaşanan bu olay, ‘Taksici Oğuz Erge Cinayetinde Son Nokta: Delil Aysal’ın Müebbeti Onandı‘ başlıklı haberimizde de belirtildiği gibi, toplumsal şiddet ve suçun farklı ve acı bir yansıması olarak kayıtlara geçti. (Taksici Oğuz Erge Cinayetinde Son Nokta)
Çocuk İstismarı ve Hukuki Süreçler
Bu tür olaylar, çocuk istismarının ve aile içi şiddetin ne denli vahim boyutlara ulaşabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Dayı Eldavut’un tutuklanması, hukuki sürecin başladığını gösteriyor. Benzer şekilde, ‘Kocaeli Dilovası Yangını: Sigortasız İşçi Faciası ve Adalet Arayışı’ haberinde de olduğu gibi, adalet mekanizmasının hızlı ve etkili işlemesi, bu tür olayların caydırıcılığı açısından büyük önem taşımaktadır. (Kocaeli Dilovası Yangını)
Olayla İlgili Başlıca Gelişmeler
- 5 Aralık 2025: 10 yaşındaki Suriyeli Amir A. okuldan dönmedi, ailesi kayıp başvurusunda bulundu.
- Güvenlik Kamerası Tespiti: Amir’in en son dayısı Muhammet Eldavut ile birlikte Reyhanlı Baraj Gölü’ne gittiği belirlendi.
- 7 Aralık 2025: Amir A., vücudunun bir kısmı toprağa gömülü ve yaralı halde baygın bulundu.
- Dayı Muhammet Eldavut: Suçlamaları reddetse de çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.
- Amir’in Durumu: Yoğun bakımda ameliyata alındı, hayati tehlikeyi atlattığı bildirildi. İlk isteği su oldu.
- Ailenin Talebi: Baba Muhammed A., dayının en ağır cezayı almasını talep etti.
Bir yanıt yazın