Doktor Serdar Kıyak Cezaevinde İntihar Etti: Kan Donduran Olayın Perde Arkası

Samsun Bafra’da, 12 Eylül günü yaşanan ve tüm Türkiye’yi sarsan Kızılırmak faciasının baş şüphelisi Dr. Serdar Kıyak, tutuklu bulunduğu Elazığ Cezaevi’nde yaşamına son verdi. Eşi Gülşah Karaman Kıyak ve oğlu Alperen Poyraz Kıyak’ın şüpheli ölümlerinden sorumlu tutulan Kıyak’ın, daha önce de bir intihar girişiminde bulunduğu ortaya çıkmıştı.

Olayın ana başlıkları şöyle özetlenebilir:

• 12 Eylül’de Samsun Bafra’da Dr. Serdar Kıyak’ın kullandığı otomobil Kızılırmak Nehri’ne uçtu.
• Kazada eşi Gülşah Karaman Kıyak ve oğlu Alperen Poyraz Kıyak hayatını kaybetti, Serdar Kıyak yara almadan kurtuldu.
• Soruşturma, Kıyak’ın ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan tutuklanmasına yol açan şüpheler barındırıyordu.
• Cezaevinde ilk intihar girişiminin ardından tedavi görüp Elazığ’a sevk edildi.
• Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ikinci kez intihar girişiminde bulunarak yaşamını yitirdi.

Kızılırmak Faciası: Şüpheler ve İlk İfadeler

12 Eylül’de Bafra ilçesi Asar Mahallesi Altınkaya Barajı yolunda Dr. Serdar Kıyak idaresindeki otomobil, Kızılırmak Nehri’ne uçtu. Olay yerine gelen ekipler, Kıyak’ın eşi Gülşah Karaman Kıyak ve 1 yaşındaki oğlu Alperen Poyraz Kıyak’ın cansız bedenlerine ulaşırken, Dr. Serdar Kıyak’ın durumunun iyi olduğu belirlendi. Psikiyatri asistanı Kıyak, ilk ifadesinde eşi ve çocuğunun uyuduğunu, navigasyona bakarken kontrolünü kaybettiğini iddia etti.

Ancak savcılık soruşturmasında, kazanın olduğu bölgede herhangi bir fren izine rastlanmadı. Ayrıca Kıyak’ın olay sonrası cüzdan ve cep telefonunun yanında olduğu, tanıkların Kıyak’ı olay anında kenarda beklerken gördüğü ve 112’yi aramadığı tespit edildi. Bu durumlar, kazanın ‘kaza süsü verilmiş bir cinayet’ olduğu şüphelerini kuvvetlendirdi.

Yasak Aşk İddiaları ve Tehdit Mesajları Gündeme Damga Vurdu

Soruşturma derinleştikçe kan donduran detaylar da ortaya çıktı. Gülşah Kıyak’ın yakın arkadaşlarına gönderdiği sesli ve yazılı mesajlarda, eşinin kendisine zarar vereceğini ve tehdit edildiğini söylediği belirlendi. Ayrıca Dr. Kıyak’ın, aynı hastanede görev yapan psikolog D.C. ile ilişkisi olduğu, bu nedenle çiftin sürekli tartışma yaşadığı ve şüphelinin psikiyatri ilaçları kullandığı soruşturma dosyasına girdi. Bu iddialar, olayın arka planındaki insani dramı daha da ağırlaştırdı. Benzer şüpheli ölüm vakaları için Samsun’da Tankerde Ölü Bulunan Sürücü Şoku haberine de göz atılabilir.

Hukuki Süreç ve Peş Peşe Gelen İntihar Girişimleri

Eşi ve çocuğunun toprağa verilmesinin ardından ‘Tasarlayarak kasten öldürme’ suçlamasıyla gözaltına alınan Dr. Kıyak, jandarmadaki susma hakkının ardından adliyede verdiği çelişkili ifadeler sonrası 17 Eylül’de tutuklandı. Tutuklandıktan kısa bir süre sonra cezaevinde iple kendini asarak intihar teşebbüsünde bulunan Kıyak, önce Bafra Devlet Hastanesi’ne, ardından Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi. Tedavisinin tamamlanmasının ardından Elazığ’daki cezaevine gönderildi.

Elazığ Cezaevi’nde Gelen Acı Son: Serdar Kıyak’ın İntiharı

Tüm Türkiye‘nin yakından takip ettiği davada, doktor Serdar Kıyak’ın dün akşam saatlerinde Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu koğuşunda kendini havalandırma penceresinin korkuluklarına çöp poşetiyle asarak intihar ettiği öğrenildi. İnfaz koruma memurlarının müdahalesine rağmen Kıyak, cezaevi semt polikliniğine götürülürken yaşamını yitirdi. Bu gelişme, davadaki soru işaretlerini daha da artırırken, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bu trajik olayın, cinayetle suçlanan bir başka yazarın yakalanmasını hatırlattığını düşünenler için Ali Demir Evrensel Maskesi Düştü haberine bakılabilir.

Olay Kronolojisi: Adım Adım Yaşananlar