Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’dan 2026 Bütçesi Hakkında Kritik Açıklamalar
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) ‘2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ni sunarak, ülkenin gelecek dönem ekonomi hedeflerini ve vizyonunu açıkladı. Yılmaz, teklifi ‘tam anlamıyla bir istikrar ve refah bütçesi’ olarak nitelendirirken, 2026 yılının Orta Vadeli Program (OVP) için kritik bir eşik olacağını vurguladı.
Ana Başlıklar: Cevdet Yılmaz’ın 2026 Bütçe Sunumundan Öne Çıkanlar
- İstikrar ve Refah Odaklı Bütçe: 2026 Bütçesi, ekonomik büyüme ve düşen enflasyonla kalıcı sosyal refah artışını hedefliyor.
- Orta Vadeli Program’ın Kritik Yılı: 2026, atılan adımların somut sonuçlarının alınacağı ve reformların meyve vereceği bir dönem olarak tanımlandı.
- Yüksek Gelirli Ülkeler Ligine Hazırlık: Türkiye, ekonomik göstergelerini iyileştirerek yüksek gelirli ülkeler arasına katılma yolunda ilerliyor.
- Küresel Ekonomide Yükselen Etki: Ülkemizin, satın alma gücü paritesine göre Avrupa’nın 4. büyük ekonomisi olması bekleniyor.
- Sosyal Konut ve Arz Güvenliği: Bütçe, gıda ve enerjide arz güvenliği ile yeni sosyal konut hamlelerine destek sağlayacak.
İstikrar ve Refah Odaklı Bütçe Vizyonu
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2026 Merkezi Yönetim Bütçesi Kanunu Teklifi’nin, ekonomik istikrarın sürdürülmesi ve toplumsal refahın artırılması üzerine inşa edildiğini belirtti. Yılmaz’ın açıklamalarına göre, bütçe, enflasyonun düşüş eğilimine girdiği ve ekonomik büyümenin devam ettiği bir ortamda, vatandaşların yaşam standartlarını kalıcı olarak yükseltmeyi amaçlıyor. Bu vizyon, ülkenin uzun vadeli kalkınma hedefleriyle örtüşüyor ve makroekonomik dengelerin güçlendirilmesine yönelik adımları içeriyor. Geçtiğimiz aylarda açıklanan memur maaş zammı ve asgari ücret görüşmeleri de bu bütçe çerçevesinde değerlendiriliyor.
Türkiye Yüzyılı Rotasında Yeni Kalkınma Hamlesi
Yılmaz, Türkiye‘nin artık yüksek gelirli ülkeler ligine girmeye hazırlanan bir ülke olduğunu vurgulayarak, 2026 yılının Orta Vadeli Program (OVP) için ‘en kritik yıl’ olduğunu ifade etti. Bu yeni aşamanın, niteliksel bir değişimin ve yeni bir kalkınma hamlesinin başlangıcı olduğunu belirten Yılmaz, ‘Türkiye Yüzyılı’ rotasında büyük bir dönüşüm hamlesi gerçekleştirileceğini söyledi. Bu kapsamda, gıda ve enerji arz güvenliğini artıracak politikalar ile yeni sosyal konut projeleri bütçede yer buldu. Ayrıca, dış politikada milli hak ve menfaatlerin merkeze alınmaya devam edileceği ve Türkiye’nin küresel etkinliğinin artırılacağı dile getirildi. 2026 yılında Türk Devletleri Zirvesi’nden Antalya Diplomasi Forumu’na kadar birçok önemli zirveye ev sahipliği yapılacağı da belirtildi.
Küresel Ekonomide Türkiye’nin Yükselen Rolü
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, dünya ekonomisinin ağırlık merkezinin hızla değiştiğine ve gelişmekte olan ülkelerin payının arttığına dikkat çekti. Türkiye‘nin bu küresel dönüşümü doğru okuduğunu ve güçlü liderlik ile istikrarlı bir yönetim yapısına sahip olduğunu belirtti. Türkiye ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,3’lük bir büyüme ile tamamladığını ve kişi başı milli gelirin 15 bin doları aştığını aktardı. 2025 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla GSYH’nın dolar cinsinden yıllıklandırılmış büyüklüğünün 1 trilyon 538 milyar dolar düzeyine yükseldiğini ve yıllıklandırılmış kişi başı milli gelirin 17 bin dolara çıktığını açıkladı. Yılmaz, tahminlerin gerçekleşmesi halinde Türkiye‘nin nominal bazda dünyanın 16’ncı, satın alma gücü paritesine göre ise 11’inci büyük ekonomisi olacağını ve Avrupa‘da İtalya’nın ekonomik hacmini geçerek Avrupa’nın 4’üncü büyük ekonomisi olmayı beklediklerini söyledi. Bu durum, son dönemde gündeme gelen yeni vergi düzenlemesi tartışmalarının da ekonomik hedeflerle bağlantısını ortaya koyuyor.
Türkiye’nin Ekonomik Sıralamadaki Yeri (2024-2026 Tahmini)
| Yıl | Nominal GSYH Sıralaması (Dünya) | Satın Alma Gücü Paritesi (Dünya) | Avrupa Sıralaması |
|---|---|---|---|
| 2024 | 17. | 12. | – |
| 2026 (Tahmini) | 16. | 11. | 4. (İtalya’yı geçerek) |
2026 Bütçesinden Beklentiler: Enflasyon ve Dış Koşullar
2025 yılında küresel iktisadi faaliyetin seyrinde yüksek faiz ortamı, zayıf yatırım iştahı ve artan politika belirsizliklerinin sınırlayıcı etki yaptığını ifade eden Yılmaz, küresel enflasyonun 2024’te yüzde 5,8 olarak gerçekleştiğini belirtti. IMF tahminine göre 2025’te küresel enflasyonun yüzde 4,2’ye, 2026 yılında ise yüzde 3,7’ye gerilemesi bekleniyor. Yılmaz, 2026 yılında dış koşulların bir önceki yıla göre daha destekleyici görünüm sergileyeceğini, dezenflasyon sürecine ve istihdam, üretim ve ihracat hedeflerine nispi olarak daha fazla katkı sağlayacağını değerlendirdiklerini söyledi. Bu çerçevede, 2026 bütçesinin gündemdeki en önemli ekonomik araçlardan biri olarak öne çıktığı belirtildi.

Bir yanıt yazın