Dünya, tarihinin en büyük nükleer felaketlerinden birine sahne olan Çernobil’den gelen endişe verici haberle bir kez daha sarsıldı. 6 Aralık 2025 tarihli raporlara göre, Ukrayna’daki Çernobil Nükleer Santrali’nin yıkılan reaktörünü korumak amacıyla kurulan devasa çelik kubbe, bir drone saldırısı sonucu ciddi hasar gördü. Bu durum, nükleer güvenlik konusunda yeni endişeleri beraberinde getiriyor.
Çernobil’de Yeni Güvenlik Endişesi: Koruma Kalkanı Delindi
2019 yılında tamamlanan ve yaklaşık 1 milyar 500 milyon euroya mal olan “Yeni Güvenli Çatı”, Şubat 2025’te gerçekleşen bir drone saldırısında delik deşik oldu. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından yapılan son incelemeler, bu koruyucu çatının radyasyonu engelleme işlevini büyük ölçüde yitirdiğini ortaya koydu. Yapının kapsamlı onarıma ihtiyaç duyduğu resmen açıklandı.
Milyarlarca Euro’luk Çelik Kubbe Nasıl Zarar Gördü?
Avrupa ülkelerinin öncülüğünde inşa edilen ve raylar üzerinde taşınarak reaktörün üzerine yerleştirilen bu çelik yapı, aslında 1986 felaketinde Sovyetler Birliği tarafından inşa edilen 30 yıllık beton koruyucunun güvenli söküm sürecini kapsayacak şekilde tasarlanmıştı. Ancak geçtiğimiz hafta tamamlanan UAEA denetimi, drone saldırısının çatının yapısını zayıflattığını ve birincil güvenlik işlevlerini kaybettiğini doğruladı. Neyse ki, taşıyıcı unsurlar ve izleme sistemlerinin kalıcı hasar almadığı belirtildi. Özellikle teknoloji alanındaki gelişmelerin, bu tür kritik altyapılara yönelik tehditleri artırdığına dikkat çekiliyor.
UAEA Genel Direktörü Grossi’den Kritik Uyarı
UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi, “Yapı radyasyon sızdırmazlığını ve temel güvenlik işlevlerini kaybetmiş durumda. Bazı geçici onarımlar yapılmış olsa da, uzun vadeli nükleer güvenlik için kapsamlı bir restorasyon şart,” açıklamasında bulundu. Bu açıklama, bölgedeki potansiyel tehlikenin ciddiyetini gözler önüne seriyor. Bu durumun, uzun vadede halk sağlık üzerinde yaratabileceği potansiyel etkiler uzmanlarca yakından izleniyor.
Saldırının Perde Arkası: Ukrayna-Rusya Gerilimi
Birleşmiş Milletler’in 14 Şubat tarihli raporunda, yüksek patlayıcı yüklü bir drone’un santrale çarparak yangına yol açtığı ve koruyucu kaplamada hasar oluşturduğu belirtilmişti. Ukrayna, bu saldırının Rusya tarafından gerçekleştirildiğini iddia ederken, Moskova bu suçlamaları reddetmişti. Rus güçleri, 2022’deki işgalin ilk haftalarında Kiev’e ilerleme sırasında Çernobil ve çevresini yaklaşık bir ay boyunca işgal altında tutmuştu. Bu durum, bölgenin jeopolitik önemini ve hassasiyetini bir kez daha ortaya koyuyor. Özellikle Karadeniz‘deki gerilimi de yansıtan bu gelişmeler, uluslararası siyasi gündemde önemli bir yer tutuyor.
Şu Anki Durum: Radyasyon Seviyeleri Stabil mi?
Saldırı sonrası yapılan ölçümlerde, radyasyon seviyelerinin normal ve stabil olduğu, herhangi bir sızıntı tespit edilmediği bildirilse de, koruyucu yapının temel işlevini yitirmesi gelecekteki olası riskleri akıllara getiriyor. Nükleer santrallerin güvenliği, küresel gündemin en önemli maddelerinden biri olmaya devam ediyor. Bu olay, benzer tesislerin güvenliğinin gözden geçirilmesi gerektiği yönündeki çağrıları da artırdı. Konuyla ilgili daha geniş bir gündem analizi için Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın değerlendirmelerine göz atabilirsiniz.
Çernobil’deki bu gelişmeler, sağlık ve çevre açısından potansiyel riskler taşısa da, uluslararası kuruluşlar tarafından yakın takipte tutuluyor. Özellikle 2026 ve sonrası için nükleer enerji politikaları ve güvenlik önlemleri konusunda yeni düzenlemelerin gündeme gelmesi bekleniyor.
Bir yanıt yazın