Buğra Gökce’den Silivri Mektubu: Ersoy’un ‘Şok’ Hali

İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökce, Silivri Cezaevi’nden kamuoyuna gönderdiği mektupta, kendisiyle birlikte tutuklu bulunan gazetecilerin yaşadığı zorluklara ve cezaevinin atmosferine dair çarpıcı detaylar paylaştı. Gökce’nin ifadeleri, özellikle medya ve siyaset dünyasında geniş yankı uyandırdı.

Mehmet Akif Ersoy’un İlk Günlerdeki “Şok” Hali

Mektubunda en çok dikkat çeken bölümlerden biri, gazeteci Mehmet Akif Ersoy‘un cezaevine ilk giriş günlerinde yaşadığı durumu anlatması oldu. Gökce, Ersoy ile selamlaştığında onun “şokta” gibi göründüğünü belirtti. “İyi olacağım herhalde” diyebilen Ersoy’un ardından avukatının gözyaşlarına boğulması, mektuba göre tüm ortamı derinden etkilemişti. Buğra Gökce, “İlk giriş günleri bir yıkım oluyor” sözleriyle bu anların ağırlığını vurguladı. Ersoy, medya dünyasını sarsan bir soruşturma kapsamında gündeme gelmişti.

Diğer Gazeteciler ve Gökce’nin Gözlemleri

Gökce, avukat görüşmeleri sırasında yan odalara gelen diğer tanınmış isimlerle de uzaktan selamlaşabildiğini aktardı. Cezaevi kuralları gereği tutuklu ve hükümlülerin birbirleriyle doğrudan temasının yasak olduğunu belirten Gökce, bu nedenle görüşmelerin yalnızca seslenme ve kısa selamlaşmalarla sınırlı kaldığını ifade etti.

Enver Aysever ve Merdan Yanardağ ile Karşılaşmalar

İlk olarak gazeteci Enver Aysever ile karşılaştığını söyleyen Gökce, Aysever’in moralinin ve sağlık durumunun iyi olduğunu gözlemledi. Ardından Merdan Yanardağ ile de selamlaştığını belirten Gökce, Yanardağ’ın cezaevi koşullarına karşı dirençli bir duruş sergilediğini mektubunda dile getirdi.

Fatih Altaylı ve “Hukuksuzluk” Eleştirisi

Öğleden sonraki görüşme çıkışında gazeteci Fatih Altaylı ile de karşılaştığını aktaran Gökce, Altaylı’nın durumunu “hukuksuzluğun en açık örneklerinden biri” olarak nitelendirerek, maruz kaldığı uygulamaların kabul edilemez olduğunu ifade etti. Gökce, genel olarak Silivri Cezaevi’nde belediye başkanları, akademisyenler, gazeteciler ve fikir insanları gibi farklı profillerden tutukluların bulunduğuna dikkat çekti. Bu bağlamda, yakın zamanda Tayfun Kahraman gibi isimlerin tahliye taleplerinin reddedilmesi, cezaevindeki kamuoyu figürlerinin durumunu daha da görünür kılıyor.

  Sinan Akçıl’dan Şok İtiraflar: Erdoğan Nasihatı ve Siyaset Sinyali

Tutuksuz Yargılama ve Kamusal Yarar Vurgusu

Mektubunda tutuksuz yargılamanın temel bir hak olması gerektiğini savunan Buğra Gökce, mevcut uygulamaların hem bireysel özgürlükleri hem de toplumun adalet duygusunu ve kamusal yararı zedelediğini dile getirdi. İPA Başkanı olarak yerel yönetimdeki görevine vurgu yaparak, bu tür uygulamaların toplumsal açıdan olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirtti. Bu durum, Türkiye‘deki gündemin önemli konularından biri olarak tartışılmaya devam ediyor.

Sıkça Sorulan Sorular

  • Buğra Gökce kimdir?
  • Buğra Gökce, İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı olarak görev yapan ve Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan bir kamu yöneticisidir.
  • Mektubunda hangi gazetecilerden bahsetti?
  • Gökce, mektubunda Mehmet Akif Ersoy, Enver Aysever, Merdan Yanardağ ve Fatih Altaylı gibi tanınmış gazetecilerin cezaevindeki durumlarına değindi.
  • Mehmet Akif Ersoy’un durumu hakkında ne söyledi?
  • Buğra Gökce, Ersoy’un cezaevine ilk girişinde “şokta” göründüğünü ve avukatının gözyaşlarının herkesi derinden etkilediğini ifade etti.
  • Buğra Gökce’nin tutuksuz yargılama konusundaki ana mesajı neydi?
  • Gökce, tutuksuz yargılamanın esas olması gerektiğini ve mevcut uygulamaların hem bireysel özgürlükleri hem de kamusal yararı zedelediğini vurguladı.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir