Adana‘da 2021 yılında yaşanan ve tüm Türkiye‘yi derinden sarsan ‘ölü doğduğu’ söylenen bir bebeğin, mezarlık yolunda ağlamasıyla ortaya çıkan trajik olayda hukuk süreci hala devam ediyor. Anne Melek Sert ve baba Hasan Sert çifti, yaşadıkları bu tarifsiz acının ardından, tıbbi ihmal iddialarıyla adaleti aramaya devam ediyor.
Olayın Perde Arkası: Trajik Bir Başlangıç
Olay, Adana‘nın Yüreğir ilçesinde 2021 yılında meydana geldi. 37 yaşındaki Melek Sert, 5 aylık hamileyken düşük riskiyle hastaneye kaldırıldı. Talihsiz bebek dünyaya geldiğinde, doktorlar tarafından ‘ölü’ teşhisi konuldu ve durum aileye bildirildi. Bu haberle yıkılan aile, defin işlemleri için hazırlıklara başladı. Ancak yaşananlar, ailenin acısını katlayarak derin bir yara açtı.
Mezarlık Yolunda Gelen Mucize ve İkinci Acı
Hastaneden ‘bebek öldü’ raporuyla teslim alınan ve kefenlenen talihsiz bebek, baba Hasan Sert tarafından Herekli Mahallesi Mezarlığı’na götürülmek üzere yola çıkarıldı. Ancak mezarlığa giden yol, bir mucizeye ve hemen ardından gelen daha büyük bir trajediye tanık oldu.
Yolculuk sırasında baba Hasan Sert, kefenin içinden gelen ağlama sesini duydu. Bu durum karşısında şaşkına dönen ve bir umut ışığı beliren baba, hemen ambulans çağırdı. Yapılan kontrollerde bebeğin kalbinin attığı anlaşıldı. Acilen Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan bebek, yoğun bakımda tam 7 gün boyunca hayata tutunmaya çalıştı. Ancak tüm çabalara rağmen minik beden, bu kez gerçekten hayata gözlerini yumdu.
Skandal Savunma ve Ailenin İtirazı
Olayın ardından ailenin şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada savcılık, doktor ve hastane açısından herhangi bir ihmal bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Bu karar, ailenin acısını bir kez daha tazeledi. Karara itiraz eden baba Hasan Sert, süreç boyunca doktorlarla yaşadığı diyalogları anlatarak ihmal iddialarını yineledi. Doktorların bebeğin ağlamasını “sinirsel refleks” olarak açıkladığını belirten Sert, şu çarpıcı ifadeleri kullandı: “Doktorların ilk dediği çocuğun sinirsel bir refleksle ağladığı yönündeydi. Bana koyun örneğini verdiler. ‘Koyunu kestikten sonra 2 saate kadar sinirsel refleks gösterir’ diyerek çocuğumu bu örnekle bir tuttular. Ben ısrar edince kalp ve nabız testi yaptılar ve yaşadığı o zaman fark edildi.”
Hasan Sert, hukuki süreçte kendisine “Bebek 20 haftalıktan küçük veya 400 gramın altındaysa yaşama şansı olmadığı kabul edilir” prosedürünün hatırlatıldığını ancak kendi araştırmaları sonucunda bu durumda dahi nabız kontrolü yapılması gerektiğini öğrendiğini dile getirdi. Acılı baba, “Çocuğum doğumda yaşıyordu, fark edilmeden ölüm raporu düzenleyip teslim ettiler. Eğer o an fark edilip kuvöze alınsaydı belki de yaşayacaktı. Ölmeseydi, şu an 3 yaşında olacaktı. Doğumda bebeğin yaşayıp yaşamadığını kontrol etmeyen personelin ihmali olmadığını düşünmek ne kadar doğru?” diyerek isyanını dile getirdi.
Hukuki Süreç Devam Ediyor: Adalet Arayışı Sürüyor
Sert ailesinin takipsizlik kararına yaptığı itiraz, davanın yeniden değerlendirilmesini sağladı. Aile, yaşanan bu büyük acının sorumlularının bulunması ve gerekli cezaların verilmesi için adalet arayışını kararlılıkla sürdürüyor. Bu dava, tıbbi hatalar ve ihmaller konusunda kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor.
Benzer trajediler ve hukuki süreçlerle ilgili gelişmeleri taksici cinayetleri veya doktorların karıştığı olaylar haberlerimizden takip edebilirsiniz. Bu tür olaylar, sağlık sistemindeki denetim mekanizmalarının ve insan hayatına verilen değerin önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Konuyla ilgili tüm gelişmeler, gündem haberlerimizle sizlere ulaşmaya devam edecek.
Özetle Yaşananlar:
- Adana‘da 2021 yılında 5 aylık doğan bebeğe ‘ölü’ teşhisi konuldu.
- Defin için götürülürken kefen içinde ağlama sesi geldiği fark edildi.
- Bebek hastanede 7 gün yaşam mücadelesi verse de hayatını kaybetti.
- Savcılık ilk başta ihmal bulmayarak takipsizlik kararı verdi.
- Doktorlar, ağlama sesini ‘sinirsel refleks’ olarak açıkladı ve ‘koyun örneği’ verdi.
- Aile, doğumda nabız kontrolü yapılmadığı gerekçesiyle karara itiraz etti.
- Hukuk mücadelesi ve soruşturma hala devam etmektedir.
Bir yanıt yazın