Hocaların Hocası Nermin Abadan Unat: Türkiye’nin Işığı Sönmeyecek
Türkiye’nin sosyal bilimler, kadın hakları ve siyaset alanında çığır açan isimlerinden, hocaların hocası Prof. Dr. Nermin Abadan Unat’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. 11 Aralık günü aramızdan ayrılan Unat, bıraktığı entelektüel miras, yılmaz mücadelesi ve farklı görüşleri kucaklayan duruşuyla nesillere ilham vermeye devam edecek.
Sınır Tanımayan Bir Akademisyen ve Öncü Bir Ruh
Nermin Abadan Unat, sadece ders verdiği kürsülerde değil, yaşamının her anında bir eğitmen, bir yol gösterici oldu. Kendi öğrencisi olmasa da birçok akademisyen ve aktivistin hayatına dokunan Unat, farklı yaklaşımlara rağmen destekleyici bir mentorluk anlayışı benimsedi. Akademisyen Zehra Kabasakal’ın da aktardığı gibi, Unat, eleştirel makalelerine dahi destek olmaktan çekinmeyerek bilimsel özgürlüğün ve entelektüel çeşitliliğin önemini vurgulamıştır.
Henüz 14 yaşındayken Avusturya’dan tek başına Türkiye‘ye gelerek, Türkçe dahi bilmeden Atatürk’ün aydınlanmacı felsefesiyle tüm zorlukların üstesinden gelmesi, onun ne denli kararlı ve azimli bir kişiliğe sahip olduğunu gösteriyor. Yaşamı boyunca bilgi edinme ve paylaşma çabasında “sınır tanımayan” bu özel insan, Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeki doktora çalışmalarıyla da akademik dünyada derin izler bırakmıştır. Unat’ın bu hikayesi, aynı zamanda eğitimin dönüştürücü gücünün de bir kanıtıdır.
Kadın Hakları ve Demokrasi Mücadelesinin Bayrağı
Nermin Abadan Unat’ın hayatı, kadın hakları ve insan hakları mücadelesiyle iç içe geçti. Kendisi bizzat Avrupa Konseyi’nde kadın-erkek eşitlik komisyonu kurulması için çaba sarf eden öncülerden biriydi. Dudağındaki kırmızı ruju ve üzerinde taşıdığı renkli giysileriyle haksızlıklar karşısındaki isyanını, mücadelesini ve karanlığa geçit vermeyeceğini ilan eden bir figürdü. O, her zaman ilerici, feminen ve feminist kimliğiyle öne çıktı.
100 yaşındaki bir profesör olarak, bastonuna dayanarak, cüppesiyle Boğaziçi Üniversitesi’ndeki kayyum rektöre karşı yapılan protestolara katılması, onun ilke ve adalet arayışından asla taviz vermediğinin en çarpıcı göstergelerinden biriydi. Benzer şekilde, 8 Mart gece yürüyüşlerinde, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” kampanyalarında en ön saflarda yer alması, onun toplumsal duyarlılığının bir ifadesiydi. Aydınlık duruşuyla Saraçhane’de Ekrem İmamoğlu’na destek vermesi de onun demokrasiye olan inancının bir yansımasıydı.
Eserleri ve Öğretileriyle Aydınlattığı Yollar
Nermin Abadan Unat, sadece bir akademisyen değil, aynı zamanda birçok kuşağın rol modeli olan bir ünlü bilim insanıydı. Cumhuriyetin ilk yıllarında eğitim sisteminden geçen kadınların deneyimleri üzerine yaptığı çalışmalarda, öğrencisi Zehra Kabasakal’a destek vermekle kalmayıp, kendi çevresindeki isimleri de görüşmeye ikna ederek bilginin yayılmasına katkıda bulundu.
Onun adını taşıyan İzmir’deki Kadın Yaşam Merkezi ve Konak-Kadifekale’deki Kadın Kütüphanesi, onun kadınlar için yarattığı olanakların ve mücadelesinin somut birer göstergesidir. 42. Tüyap Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda PEN olarak düzenlenen “Hayatı Algılamada Edebiyatın Rolü” söyleşisi gibi etkinlikler, onun entelektüel kişiliğini ve kültüre katkılarını da gözler önüne serdi.
Unutulmaz Mirası ve Geleceğe Yönelik Mesajı
Nermin Abadan Unat, yaşamıyla, eserleriyle ve öğretileriyle genç kuşaklara aydınlığı aktarmayı sürdürecek bir miras bıraktı. Onun en büyük dersi, farklı görüşlere sahip insanları dahi kucaklayıp desteklemekten çekinmemesiydi. Bu, sadece akademik alanda değil, tüm toplumsal yaşamda da yol gösterici bir ilke olarak kalacaktır. İnsan hakları, eşitlik ve bağımsızlık gibi evrensel değerlere olan bağlılığı, onun “ışığı hiç sönmeyecek” bir figür olarak hatırlanmasını sağlayacaktır. O, gündemdeki yerini koruyan, Türkiye‘nin vicdanı ve aydınlık yüzü olmaya devam edecektir.
Önemli Başlıklar ve Abadan Unat’ın Mirası
- **Farklı Görüşleri Kucaklayan Yaklaşım:** Akademik özgürlüğe ve entelektüel çeşitliliğe verdiği önem.
- **Erken Yaşam Mücadelesi:** Avusturya’dan Türkiye’ye uzanan ilham verici kişisel hikayesi.
- **Kadın Hakları Savunucusu:** Avrupa Konseyi’nden yerel hareketlere uzanan feminist mücadelesi.
- **Demokratik Duruş:** Boğaziçi protestoları ve kamusal alandaki eleştirel pozisyonu.
- **Kültürel ve Sosyal Etki:** Kitapları, öğrencileri ve açtığı merkezlerle topluma katkıları.

Bir yanıt yazın