Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), 9. Olağan Büyük Kongresi’ni Ankara‘nın Keçiören ilçesinde, Taha Akgül Spor Salonu’nda gerçekleştirdi. 1340 delegenin oy kullandığı kongrede, BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, ülke gündemindeki kritik konulara ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Baş’ın konuşmalarına eğitimden ekonomiye, gençlik sorunlarından hukuk sistemine kadar pek çok alanda sert eleştiriler damga vurdu.
Eğitim Sistemine ve Gençlik Sorunlarına Eleştirel Bakış
Hüseyin Baş, Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin eğitim olduğunu vurguladı. Eğitim sisteminin sürekli değiştirilmesine ve gençlerin hayata küskünlüğüne dikkat çeken Baş, “Türkiye’nin bütün sorunlarını eğitimi çözmeden çözmemiz mümkün değil” ifadelerini kullandı. Son 23 yılda belki 23 kere sistemin değiştiğini belirten Baş, “Çocuklar ne yapıyor; araştırıyor, öğreniyor, ondan sonra çıkıyor sokağa itiraz ediyor. Yani araştırıp öğrenince itiraz ediyor. Sonra tutuklanıyor” diyerek mevcut duruma tepki gösterdi.
“Geleceğimizi Savunuyoruz”: Gençlerin Çözümleri
Baş, gençlerin sokak çetelerine, uyuşturucuya ve kumara bulaşma riskine de değindi. Son iki ayda 60’tan fazla ilde gençlerle bir araya geldiklerini belirten BTP lideri, “Bizim gelecek nesilleri bu tehlikelerden haberdar edip gelecek nesilleri, ailelerini uyandırıp çocukları kurtarmamız lazım” dedi. Devlete düşen görevin infaz yasalarını değiştirmek yerine gençlere sahip çıkmak, ideal ve yaşam amacı aşılamak olduğunu söyleyen Baş, bu konuda parti olarak sorumluluk üstlendiklerini ve “İstikbal biziz, biz geleceğiz” sloganını kullandıklarını aktardı. Erkan Baş’tan gelen MESEM tepkisi de benzer endişeleri dile getirmişti.
Milli Ekonomi Modeli ve Asgari Ücret Çağrısı
Bu hafta toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu öncesi asgari ücret konusuna da değinen Hüseyin Baş, iktidarların işinin asgari ücreti belirleyip milyonları buna mahkum etmek olmadığını ifade etti. Baş, “Vatandaşın geçinebileceği asgari ücreti talep olarak alıp onun verilebileceği bir ekonomik ortamı yaratmaktır” dedi. Türkiye’nin ihtiyacının “milli ekonomi modeli” olduğunu savunan Baş, BTP olarak bu modeli hayata geçireceklerini belirtti. Vatandaşlık maaşı gibi kavramların ilk olarak babası tarafından dile getirildiğini ancak o dönem dikkate alınmadığını hatırlattı. Bu çağrılar, 2026 asgari ücret görüşmeleri öncesinde de tartışmalara yol açıyor.
Hukuk Devleti Tartışmaları ve Muhalif Seslere Yönelik Eleştiriler
Baş, konuşmasında Türkiye’deki hukuk sistemine ve muhalif seslerin susturulmasına yönelik sert eleştiriler getirdi. Tutuklu bulunan siyasetçi ve gazetecilere değinerek, “Sayın Ümit Özdağ’ı ve Sayın Fatih Altaylı’yı tutuklu bulundukları cezaevinde defalarca ziyaret ettim. Birçok CHP‘li belediye başkanı bugün tutuklu yargılanıyor” dedi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş‘ın “çorba soruşturması” geçirmesini ise “Milleti bir kase çorbaya muhtaç edenler, tutup belediye başkanına ‘Niye millete çorba dağıtıyorsun?’ diye hesap soruyor, işe bak” sözleriyle eleştirdi. Baş, iktidarın “Terörsüz Türkiye” söylemini “Türkiye’nin terörsüz olması için demokrasisiz ve hukuksuz olması gerekiyormuş. İş buna döndü” diyerek sert bir dille yorumladı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Heybeliada Ruhban Okulu ile ilgili açıklamalarını da eleştiren Baş, “Türkiye’nin en muhafazakar iktidarının bakanı, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasını arzu ettiğini söylüyor. Bunlar epey zaman ‘dindar nesil yetiştireceğiz’ dediler. O dindarların Hristiyanlık dindarı olduğu hiç aklıma gelmezdi” ifadeleriyle eleştirilerini sürdürdü. Bu konular, siyaset ve gündemi uzun süredir meşgul ediyor.
Önemli Çıkarımlar: Hüseyin Baş’ın Kongre Mesajları
- Eğitim Sistemi: Sürekli değişen eğitim politikalarının gençlerin geleceğini olumsuz etkilediği vurgusu.
- Gençlik Sorunları: Sokak çeteleri, uyuşturucu ve kumar gibi tehlikelere karşı gençlere sahip çıkma ve ideal aşılamanın önemi.
- Ekonomi Politikaları: Asgari ücreti belirlemek yerine, vatandaşın geçinebileceği bir ekonomik ortam yaratma gerekliliği. Milli ekonomi modeli ve vatandaşlık maaşı önerisi.
- Hukuk ve Adalet: Tutuklu gazeteci ve siyasetçilere dikkat çekilerek hukuk devleti ilkesine vurgu yapılması, infaz yasaları yerine temel sorunlara çözüm çağrısı.
- Demokrasi Eleştirisi: “Terörsüz Türkiye” söyleminin demokrasi ve hukukun askıya alınmasıyla ilişkilendirilmesine tepki.

Bir yanıt yazın